Bazı insanlar değişmez, değişemezler.
Geçmişinden gelen öğrendikleri bazı yanlış kurallar vardır. Ve siz o kişiye ne derseniz deyin, nasıl anlatırsanız anlatın o insan gördüğünü
bildiğini yapar. Bunun önüne ne yazık ki geçilemez. Bu tip insanlardan o kadar
çok var ki çevremizde…
Biraz sert bir giriş oldu farkındayım. Biraz dolup taşmışlığım var bu aralar. Özel hayattan
bahsetmeyeceğim. İş hayatından biraz dertleneceğim eğer buyur varsa. Bilirsiniz
bir iş hayatında sevdiğiniz insanlar olduğu kadar sevmediğiniz insanlardan da
istemediğimiz kadar var. Eğer ki kalabalık bir iş yerinde çalışıyorsanız ne
ala. Sevmediğiniz istemediğiniz insanları ayırıp sevdiklerinizle vakit
geçirebilmek gibi bir handikapınız var. Ama ya diğer türlüyse. İş yeriniz
kalabalık bir yerden oluşmuyorsa, 40 m2 ofiste sadece ve sadece iki kişi
çalışıyorsanız ve iş arkadaşınızdan hiç ama hiç memnun değilseniz. İşte hayat o
zaman Cedric’in dediği kadar zorlaşıyor. Haftanın 6 günü, günde 9 saati bu
insanla geçirmek ne kadar çekilmez bir hal alabilir hayal edebiliyor musunuz?
Ufacık ofis içerisinde iş hariç başka hiçbir türlü
muhabbetin olmadığı, olan muhabbetinde sinir harbinden öteye gidemediği bir
durumda nasıl huzur olur? Ben söyleyeyim. Olmuyor tabi ki de. Çünkü o ofis
ikinize dar geliyor. Sıkışıyorsunuz. Sıkıştıkça çarpışıyorsunuz. Çarpıştıkça sinirler
geriliyor. Sonra işe karşı moral motivasyon eksilere iniyor. Yani hiç pozitif bir
şey olmuyor.
Şu son bir buçuk sene de artık adına ‘gereksiz’ dediğim
kişiyle neler yaşadığımı tek tek anlatsam ağzınız açık kalır ama hazır kendimi
yeni yeni sakinleştirmeye çalışırken yeniden eski defterleri karıştırmaya lüzum
görmüyorum. Yaşadıklarımı gerekli mecralara anlatabilmekti tek derdim. Şükür ki
sonunda anlaşıldım.
Ezelden beri tek dediğim ve çoğumuzun söylediğine emin
olduğum bir söz var. Bir iş yerinde huzur olsun gerisi çok da önemli değildir. İnanın
şuan da aldığım maaşın beş katını verselerdi bu şekilde huzursuz bir ortamda
çalışamazdım. Para için bir şeylere diş sıkan insan olmadım hiçbir zaman. Umarım
da hep böyle giderim sonsuza kadar. Kendi işimi kurana kadar J